23 Mart 2012 Cuma

çaya kaç şeker?

Yalnızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla,
Yaşlanmak hoş değil, duvarlara baka baka.
Bir dost göz arayışıyla,
Saat tıkırtısıyla...
Korkmam geçinip gideriz biz mutlulukla,
Ama;
''Günün aydın, akşamın iyi olsun'' diyen biri olmalı.
Bir telefon çalmalı ara sıra da olsa kulağımda.

Yoksa zor değil, hiç zor değil,
Demli çayı bardakta karıştırıp,
Bir başına yudumlamak doyasıya.
Ama ''Çaya kaç şeker alırsın?''
Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra...


uzun geceler


biraz buruk biraz garip, haberlerin doyurmuyor
yanındayken kolay elbet, sen olmadan uyunmuyor
....

yenildik mi biz maziye?


Gecelere sor beni
Gün dediğin nerden bilir ki halimi?
Yalnızlığa sor beni
Yalan aşklar anlatamaz ki halimi..

halimden yalnız uyuyanlar anlar..

Soğuk Odalar - emre aydın (ttnetmüzik)
durdu zamanım, bir şey diyemedim
gitmek istedin ve gittin..
aynı gökyüzünde ayrıydı güneşin
söyle bari iyi misin?

sessizliğimiz uykusuzluktan değil....

Beni Biraz Böyle Hatırla - emre aydın (ttnetmüzik)

sarılıp kendine sıkıca
bu hayat benim değil de
beni biraz da böyle hatırla..

..zamansız gelme elim kolum dağınıksa sarılamam..

bu kıvırcık ateşten yalanlar
300.000
kimi sularca inanıyorum kimi zulüm yakıcı
çocuksu, deli deli zincirler boğuntusu gök
elimde kolumda senin seslerin var gel de aldırma
kadınları çıplak görüyorum koşup seni soyuyorum
bir açıcı gerdanlık görsem boynun aklıma geliyor bilemezsin
seni kentlere seni bankalar seni seni
300.000
seni zamansız ölümlere karşı koyuyorum hep aklımdasın
yükün ağır, bir irisin bir ufaksın yetiştiremiyorum 300.000
kapattığımız sağnak akşamları açtığımız sabahları
300.000
elimden tut beni acar balıklara alıştır
tekin durmayı öğret acıkmış aç kayalarda
gel anasız pencereme perde ol kurtulayım

kalk ellerini yıka bize gidelim
soyunur dökünür odalarda konuşuruz
bir o kaldı
300.000
odalara kapanmak odalarda konuşmak odalarda ölmemek
canımız çekerse sevişiriz dövüşürüz
300.000
benim yırtıcı kuşlara tutkum işte bundan ötürü
yadırgamadan gökyüzüne aşka acıkmaya alışkın
zamansız gelme elim kolum dağınıksa sarılamam

senin ağustos çeşmeleri yüzüne özlemle eğiliyorum
bir karşı durulmaz istek bir telaşla kendiliğinden
bir serin renk anlıyorum aydınlık gözlerinden sorma
sen zenginsin alırım tükenmezsin
allah gelene kadar sen olursun şiirlerimde bu bir
boş ver kavgalara kuruntu sorunlarına boğuntuya gelme
ben adını demesem de anlıyorsun
300.000
ü ç y ü z b i n
cümbür cemaat aşka abanıyoruz

22 Mart 2012 Perşembe

gidemedim....

Güz ve kış ve ilkbahar geçti
Yaz çarçabuk geçti
Hepsi tekrar tekrar geçtiler
Bu bana uzun geldi

Gecem avurtlarım gibi çöktü
Ve çöktüm
Sabahım, sabahlarım
Kabından taşan sütler gibi büyüdü
Ve taştım
Gün güne taşındı, yıl yıla
Gitmedim, gidemedim

Ki dedim
Bana söz vermeliydi biri
Sesi uzaklardan gelen
Görünmez yıllarla ilgili.

honeyhoney - little toy gun


yeniden koş yollarda, durma!


Biz yollarda yalnız kaldık
Masallarla sevgi verilmez
Biz yıllarca korku dolduk
Rüzgara yön sorduk bilinmez

Hangi el güçlü bu ellerden
Yiğit yüreklerden
Başlasak yeniden yeniden yeniden

Hayır sen hiç korkma
Yarın senin yanında
Yeniden koş yollarda
Durma
Durma

21 Mart 2012 Çarşamba

Filler Ve Çimen - Mabel Matiz

Çimenler fillerle de güzel
Kalbin korkularıyla cesur
Firarlar yakalanmak için
İhanet aslında sadakatin tavrını sever

Elinde bi’ paslı makas
Kestikçe zaman, uzuyor acının saçları
Hatırlayarak yaşamak boynumuzun borcu
Ama ölürdün unutmasan


Kaybederek çoğalırsın
Gözyaşının rahmeti cân üstüne
Uzak bi’ deniz kıyısında
Kendi yara kabuklarını yâr ederek kendine
Ah nice kez küseceksin
Gördüğünün zahmeti gönül üstüne
Uzak bi’ çigan masalında
Çayda kederli çıralar tüttürerek
Barışırsın ötekinle
Ki yalatır o
Sen tükürürsen

20 Mart 2012 Salı

Lana Del Rey - Blue Jeans

i will luv u till the end of time
i would wait a milion years
promise you'll remember that your mine
baby can you see through the tears
luv you more
than those bitches before
say you'll remember, oh baby, say you'll remember
i will luv you till the end of time

heaven is a place on earth with you

it's you, it's you, it's all for you
everything i do
i tell you all the time
heaven is a place on earth with you

tell me all the things you want to do
i heard that you like the bad girls
honey, is that true?
it's better than i ever even knew
they say that the world was built for two
only worth living if somebody is loving you

baby now you do

18 Mart 2012 Pazar

çocuklar gibi

şimdi şiir bence senin yüzündür,
şimdi benim tahtım senin dizindir,
sevgilim, saadet ikimizindir,
göklerden gelen bir yadigâr gibi.

sözün şiirlerin mükemmelidir,
senden başkasını seven delidir,
yüzün çiçeklerin en güzelidir,
gözlerin bilinmez bir diyar gibi.

başını göğsüme sakla sevgilim,
güzel saçlarında dolaşsın elim,
bir gün ağlayalım, bir gün gülelim,
sevişen yaramaz çocuklar gibi.
                                                  Sabahattin Ali




bende hiç tükenmez bir hayat vardı
kırlara yayılan ilkbahar gibi
kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
göğsümün içinde ateş var gibi

başını göğsüme sakla sevgilim
güzel saçlarında dolaşsın elim
bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
sevişen yaramaz çocuklar gibi

hissedince sana vurulduğumu
anladım ne kadar yorulduğumu
sakinleştiğimi durulduğumu
denize dökülen bir pınar gibi

başını göğsüme sakla sevgilim
güzel saçlarında dolaşsın elim
bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
sevişen yaramaz çocuklar gibi

sözün şiirlerin mükemmelidir
senden başkasını seven delidir
yüzün çiçeklerin en güzelidir
gözlerin bilinmez bir diyar gibi

başını göğsüme sakla sevgilim
güzel saçlarında dolaşsın elim
bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
sevişen yaramaz çocuklar gibi

akarsuya bırakılan mektup


         incecikti
            gül dalıydı
            dokunsam kırılacaktı
            dokunmadım
                      kurudu  
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti
o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç 

i got 99 problems but a bitch ain't one

if you're havin' girl problems
i feel bad for you son
i got 99 problems and a bitch ain't one

tip my hat to the sun in the west
feel the beat right in my chest
at the crossroads a second time
make the devil change his mind

its a pound of flesh but its really a ton
99 problems and a bitch ain't one

if you're havin' girl problems
i feel bad for you son
i got 99 problems and a bitch ain't one
99 problems but a bitch ain't one.

like broken glass under my feet
i can lose my mind in the sea
looking for prize but i don't want blood
all i wanna drink that are drink the flood
you can come inside but your friends can't come
99 problems and a bitch ain't one

if you're havin' girl problems
i feel bad for you son
i got 99 problems and a bitch ain't one
i got 99 .. 99 .. 99 .. 99
99 problems but a bitch ain't one.

99
99 problems but a bitch ain't one

17 Mart 2012 Cumartesi

Gökhan Kırdar - Fayton


yoksun diye geldi esti bahar 
yoksun diye yandı aşkına can 
gözümün önüne geldi meşki zaman 
gecemi sarhoş ederdi hoş bir edan

sensiz neyleyim dalda çiçek 
günler yıllara oldu da denk 
kapıda nöbete durdu yaşlı seyis 
salına salına geldi aşkı haber

çek faytonu yarime uzanalım 
çağırıyor güllerin hasreti 
ah, dize getirdin yüreğimi 
hadi uzat ellerini, sevişelim sabaha dek

Bugünün en sıkılanı ben miyim?

Bugünün en sıkılanı ben miyim?
Samimiyetsiz miyim yoksa kel miyim?
Laf anlamaz huysuz dedeler gibi
Bi bakıma da fiyakalı bir tripteyim

Evrenin en debelenen yerindeyim.
Nemenem bu çaba boş iyi ki gerilmedim.
Çeneme gömülmüş yirmilik diş gibi
Kaçıcak yerim yok ama evimdeyim.

Ooooo oooo kayış koptu kaptan
Ooooo oooo balık koktu baştan

Yaklaştı fırtına
Denk geldi son fırtıma
Şimdi hazreti nuh gibi bi gemi yapıcam allah aşkına

Çarşaftan yelkeni
Gel de bir gör beni
Salonun ortasında bermuda şeytan üçgeni

Ben ve tüm yaratıklar
Burası havadar
Keşke hep böyle olsa
Ama canavar bana var

Hmmmm mmm kayış koptu kaptan
Hmmmm mmm balık koktu baştan

Denizin dibinde
Demirden evdeyim
Sarpa saran bu masalda başroldeyim.
Nerede görülmüş böyle alengir?
Sonunu ne sen sor, ne de ben söyliyim.


Soner Arıca - Yüreğime Ektim Seni

öyle çok özlemişim
öyle çok beklemişim ki
öyle benimsemişim ki
benliğime kattım seni...


15 Mart 2012 Perşembe


Karapaks - Oyuncak


Şimdi gidiyorum, burda ben olmayacak
Bana son verdiğin an, sende ne kalacak?

Karapaks - Düşlerimi Aldılar

düşlerimi aldılar, gülüşlerimi aldılar
benim hayata, senin hayata, bizim hayata
bakışlarımızı aldılar

aah düşününce...
soruyorum: bunlar nereye kadar?
soruyorum: düşenlere kim bakar?

dağlarımı aldılar, denizlerimi aldılar
benim hayatta, senin hayatta, bizim hayatta
duruşlarımızı aldılar

ah düşününce...
soruyorum: bunlar nereye kadar?
soruyorum: düşenlere kim bakar?


sevilmek mi?

Sevilmek mi? -öyleyse bırakma yüreğini
Şimdiki yolundan ayrılmaya.
Olduğun herşeyken şimdi,
Olmadığın şey olma.
Böylece kibarlığın, lütfun,
Aşkın güzelliğin, sonsuz bir
Övgü konusu olacak yeryüzünde,
ve aşk-basit bir görev.
Edgar Allan Poe

iki yol

neden soruyorsun,
nereye gideyim
iki yol var demiştin
hangisini seçeyim
korkma bebeğim
hepsinin sonu aynı
çok yukarlarda biriymiş
bunları yaptı
neden soruyorsun
nereye gidiyorum
iki yol var demiştin
birinden gidiyorum
gözyaşları bebeğim
hepsinin sonu aynı
birinin eksiği
birinin fazlası
birdenbire boşalan yolların
ortasındayım
hedefler hep
çok çok kolay olmuştu
nereye nereye nereye
gideyim
korkma bebeğim
hepsinin sonu aynı
çok yukarlarda biriymiş
beni aldı

...

Mavi Sakal

Karapaks & Şebnem Ferah

iki yol var demiştin
birinden gidiyorum

Peyk - İstanbul

Ah İstanbul.. Sen de biraz tozutmuşsun.

hayatın anlamını merak edenlere....

http://inciswf.com/hocahaydi.swf

Ama dünya kütüklerin…

Herkes kırılamaz; 
bazen ipince bir dal olmak gerekir 
kırılmak için: 

Ama dünya kütüklerin… 

Ağlayamaz herkes; 
ağlayabilecek kadar büyümek gerekir: 

Dünya ise küçüklerin… 

Sevemez herkes;
bir orman olmak gerekir sevmek için:

Bak ki dünya çöllerin…

Ve vâkur bir damla olmak
dalga için.

Katılmak okyanusa aşk için, isyan için!




Yılmaz ODABAŞI
Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün…
İlhan Berk

13 Mart 2012 Salı

12 Mart 2012 Pazartesi

iyi şeyler birdenbire olur!

“İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiçbir şey çıkmaz.” 


Oğuz Atay

"IMAGINE"

Çok oluyor değil mi, haklı oluşun kişisel doyumundan 
Vazgeçeli,
Gramer tuzaklarına dayalı şah-mat tartışmalarına gönül
İndirecek yaşları geride bırakalı,
Kavramları, terimleri yangın söndürme araçlarının
Güveniyle taşımaktan cayalı,
Etiketleyip kaldırdığımız anladığımızın kavanozlarını 
Kıralı,
çok oluyor değil mi? 


hadi baştan başlayalım
en baştan
bir 45'lik kadar kısa,
bir 45'lik kadar kesin
biri plâk, biri tabanca
adı: ımagine 


hadi çıkaralım geçmişimizde suç ortağı ne varsa
herkesin düşmanına benzediği bu dünyada
ne eksik bizde, ne fazla
ne arıyoruz şimdi şu kundaklanmış yılların başında
kendimiz bulalım kara kutuyu
ne kadarını kurtarabilmişiz kendimizin
hadi sayım yapalım
ilk iş bu şiire "ımagine" adını koyalım. 


Ne kadar uzak görünüyordu bize
Oysa geldik. İşte buradayız. Yaşlanıyor ve ayrılıyoruz. 

Ne zaman karşılaşsak gözlerimizi kaçırıyoruz birbirimizden
Kaçamak sözler ediyoruz. Ayaküstü.
Ne zaman karşılaşsak unutmak istediğimiz ne varsa karşımızda 

Gençliğimiz! Kimsenin olmayan gençliğimiz! 

Gençliğimizi tartarken boşluk tutan avucumuzda...
Acı çekiyoruz
Acı çeken yerlerimiz kalmış diye seviniyor
Sonra ya bira içiyor, ya televizyon seyrediyoruz 


Karşı çıktığımız dünyanın bir parçası olduk nicedir
Ürküyoruz bizi geçmişe bağlayan halatlardan
Yarım yangınlar çıkardığımız gemilerde tükettik bütün yolculukları
Dünyayı dinleyişin sonsuzluğunda
Olanakların hayaletleri ve biz
Kirlenen, çürüyen sularda yalpalayıp duran 

Bir gözcü ıslığıyla kendinin terk edilmiş sahilinde dolaşan
Şu çocuk kim
Ya şu koynunda içedönük bir tabancayla uyuyan melankolik haydut
Hayata dişlilerinin dokunduğu yerden başlayan, erken törpülenmiş şu kalabalık
Ne kadar uzak görünüyordu bize
Oysa geldik işte buradayız
Bu kadar mıydık? 

Boşalan meydanların uğultusu kaldı kulaklarımızda
Küllerine katılıyoruz büyük yangının
Gündelik adresler avutmuyor aşkın kollarını
Balıksırtı desenlerde çapraz günler
Birbirini tutmuyor yalnızlıklarımız
Birbirimizi yitiriyoruz her buluşmada 


Sebepsiz üşüyoruz
Yüreğinde bir muştayı gezdiren günleri düşündükçe
Tiftiklenmiş bir sessizlikte bulunmuyor aradığımız kelimeler
Kabzasında uyuduğumuz şiddet rüyaları
Dağılıp gidiyor gündeliğin sisli peronlarında
Kalın bir kireç tabakası altında bütün duygularımız
Saat farkı var en yakınımızdakiyle bile aramızda
Demek ki o kadar da sebepsiz üşümüyormuşuz 


Umutlar kiralamıyoruz artık, kullanılmış umutlar da karşılamıyor siparişlerimizi, ilkeler rehin, değerler eksiğine bozdurulmuş büyük pazarda, operadaki hayalet yer gösteriyor ölen bir kültürün üyelerine, beşeri günahlarımıza makbuz kesiliyor, vergi yerine hayat iadesi topluyor kent idareleri, kolluk kuvvetleri kurusuz düzenleri dağıtıyor görüldüğü her yerde, eski plâk kapaklarını okşuyoruz yalnızlıktan, eski bir sıcaklığı arıyoruz magmalaşmış fotoğraflarda, kantaşıyla dindirilmiş kelimeler akıp gidiyor konuşamadıklarımızın üzerinden, takma yüreklerle sürdürdüğümüz alışkanlıklar geri tepiyor, çekimine girdiğimiz her yeni imkânın aydınlığında, tekrarlana tekrarlana içi boşalan gizleri pazarlıyoruz hayatına manşet arayanlara, naylon tadında maceralar, kalp para değerinde gecelik aşklar kırk kupona, hayatı birbirinden kopya çeken çocuklara slogan ve cıngıl üretiyor, ödüller veriyoruz düşü dar, yüreği ensiz gündüz yıldızlarına, buzlu ve hüzünlü rakılarla çınlattığımız içimizin kırılgan korunağı, iyi paketlenmiş vahşet sürüyor piyasaya. Görüldüğü gibi herkes kadar biz de benziyoruz düşmanımıza.
biz ki, 45'lik plâkların, radyo istek programlarının, yazlık sinemaların çocuklarıydık, yarım kalmış devrimimizi emanet ettik doların ve markın dalgalanmalarına 


Yedi askı boynumuzda, elimizde yedinci mühür, koynumuzda akrep
Azap karşıdan karşıya geçerken selam veriyoruz anılarımızı arkadan
Vuranlara
Ne verili koşulların ufkundaki umut
Ne mutlak huzur arayıcıları
Oyalamıyor içinden geçtiğimiz karanlığı
Çıkıp geliyor toz duman içinde
Kavganın taş, aşkın tunç, kendimizin demir çağındayken
Bütün masalları dolaşmış kahraman
Poz veriyor içimizdeki kuraklığın peyzajına
Tarih sürüp giderken 


Sırlarımızı ve çeliğimizi verdiğimiz sular
Çekiliyor eski topraklardan
Yeni volta boyları ufukta
Yepyeni tanımlar aranıyor
Dünyayı değiştirmek isteyen varoluşumuza
Biliyoruz ki buradan görünmez
Çünkü büyük umutsuzlardır dünyayı değiştirecek olan 

Dipsiz bir öfke kadar derin
Dipsiz bir banknot gibi dolaşımda
Ne kadar uzak görünüyordu bize
Oysa geldik. İşte burasındayız
Adını "ımagine" koyduğumuz şiirin.


MURATHAN MUNGAN

Queen - I Want To Break Free


i want to break free

i want to break free
i want to break free
i want to break free from your lies
you're so self satisfied i don't need you
i've got to break free
god knows, god knows i want to break free.

i've fallen in love
i've fallen in love for the first time

and this time i know it's for real
i've fallen in love, yeah
god knows, god knows i've fallen in love.

it's strange but it's true
i can't get over the way you love me like you do
but i have to be sure
when i walk out that door
oh how i want to be free, baby
oh how i want to be free,
oh how i want to break free.

but life still goes on
i can't get used to, living without, living without,
living without you by my side
i don't want to live alone, hey
god knows, got to make it on my own
so baby can't you see
i've got to break free.

i've got to break free
i want to break free, yeah
i want, i want, i want, i want to break free.

The Beatles - Girl


Queen

somebody to love


bohemian rhapsody

Jimi Hendrix


purple haze all in my brain
lately things just don't seem the same
actin' funny, but i don't know why
'scuse me while i kiss the sky

John Lennon - 2

give peace a chance


woman


stand by me

John Lennon

imagine

imagine there's no heaven,
it's easy if you try,
no hell, below us,
above us only sky,
imagine all the people
living for today...

imagine there's no countries,
it isn't hard to do,
nothing to kill or die for,
no religion too,
imagine all the people
living life in peace...

you may say i'm a dreamer,
but im not the only one,
i hope some day you'll join us,
and the world will live as one.

imagine no possessions,
i wonder if you can,
no need for greed or hunger,
a brotherhood of man,
imagine all the people
sharing all the world...

you may say i'm a dreamer,
but im not the only one,
i hope some day you'll join us,
and the world will live as one

hayal et cennetin olmadığını 
denersen kolaydır
cehennem yok altımızda
üstümüzde ise
sadece gökyüzü
tüm insanların
bugün için yaşadığını
hayal et

hayal et ülkelerin olmadığını
o kadar zor değil bu
uğruna öldürecek ya da 
ölecek bir şey yok
ve din de yok tabii
tüm insanların
barış içinde yaşadığını
hayal et

hayalci diyebilirsin bana
oysa yalnız değilim ben
umarım bir gün sen de 
katılırsın bize
ve bir bütün olur dünya

hayal et malın mülkün
olmadığını
merak ediyorum
yapabilir misin 
ne açlık var ne aç gözlülük
insanların hepsi kardeş
tüm insanların
tüm dünyayı paylaştığını
hayal et. 



working class hero

As soon as you're born they make you feel small
By giving you no time instead of it all
Till the pain is so big you feel nothing at all
A working class hero is something to be

They hurt you at home and they hit you at school
They hate you if you're clever and they despise a fool
Till you're so fucking crazy you can't follow their rules
A working class hero is something to be

When they've tortured and scared you for twenty-odd years
Then they expect you to pick a career
When you can't really function you're so full of fear
A working class hero is something to be

Keep you doped with religion and sex and TV
And you think you're so clever and classless and free
But you're still fucking peasants as far as I can see
A working class hero is something to be

There's room at the top they're telling you still
But first you must learn how to smile as you kill
If you want to be like the folks on the hill

A working class hero is something to be
If you want to be a hero well just follow me

daha hiç zaman tanımadan
doğduğun anda küçücük sandırırlar sana kendini
acı artık hissedilemez hale gelene kadar büyünceye dek
işçi sınıfı kahramanı olunmalı

evde itilir kakılırsın, okulda döverler
eğer zekiysen senden nefret ederler aptalsan da aşağılarlar,
işçi sınıfı kahramanı olunmalı

ta ki öfkeden kudurup onların kurallarına uyamaz hale gelene kadar
yirmi küsur yıl boyunca sana işkence edip korkuttuktan sonra 
daha korkudan doğru dürüst yaşamayı beceremezken
kendine bir meslek edinmeni beklerler
işçi sınıfı kahramanı olunmalı

seni din, seks ve televizyonla uyuşmuş halde tutarlar
böylece kendini son derece zeki, sınıf çelişkilerinden bağımsız ve özgür hissedersin
ama gördüğüm kadarı ile aptal bir köylüden başka bişey değilsin.
işçi sınıfı kahramanı olunmalı

tepede hala boş yer olduğunu söylüyorlar
ama eğer yukardaki efendiler gibi olmak istiyorsan
önce öldürürken gülümsemeyi öğrenmen gerekiyormuş
işçi sınıfı kahramanı olunmalı
eğer bir kahraman olmak istersen eğer tamam hadi gel benle